Geçtiğimiz sene ülkemizde yenilenen SuperB modelinin tanıtımını gerçekleştiren Skoda, bu yıl da yeni Octavia ile bizleri tanıştırdı. Önceki nesle göre büyük yeniliklerin yer aldığı model, sahip olduğu teknolojisi ile şimdiden uzun süre güncelliğini koruyacak gibi görünüyor.
Otomobilin tasarımından hızlıca bahsetmek gerekirse önceki nesilde yer alan iki parçadan oluşan far tasarımı yenilenen modelde yer almıyor. Ön tarafta büyüyen ızgara, yenilenen tampon ve kaput tasarımı otomobilin daha sportif ve dinamik görünmesini sağlamış. Arka tarafında ise düz gelen hatlar yerine artık daha keskin hatlar yer alıyor. Bagaj kapağının tasarımı ve stopların tasarımı ön taraftaki dinamik algının arka tarafta da devam etmesini sağlıyor.
Küçük hacim büyük performans
Test ettiğimiz aracın kaputunun altında 1.0 litrelik turbo beslemeli Mild Hybrid olarak adlandırılan yeni nesil elektrik destekli motor yer alıyor. Elektrik destekli diyorum çünkü bu otomobildeki teknoloji alıştığımız hibrit motorlu otomobillerden biraz daha farklı. Ayağınızı gazdan çektiğiniz anda devreye giren sistem diğer hibrit motorlarda olduğu gibi düşük güce ihtiyaç duyulduğu anda devreye girmiyor. Bana biraz önceki Volkswagen Grubu modellerinden alıştığımız 2 silindir kapatma teknolojisini anımsatan bu özelliğin elbette ki ondan çok daha yetenekli ve işlevsel olduğu net bir şekilde anlaşılıyor.
Aracın teknik özelliklerinden biraz bahsedecek olursak iki farklı motor seçeneğine sahip olan model 1.5 litrelik ve 1.0 litrelik benzinli motor seçenekleri ile ülkemizde satılıyor. Test ettiğimiz 1.0 litrelik versiyon 999 cc hacimli 3 silindirli bir motor bloğuna sahip. 110 beygir güç ve 200 Nm tork üreten motor 0’dan 100 km/s hıza 10.5 saniyede ulaşabiliyor. Düşük hacimli bir motor için oldukça kısa bir zaman olan bu zamanlama, performans konusunda da bu otomobilin başarısını destekliyor. 8 ileri DSG şanzıman ile uyumlu çalışan motor, ilk kalkış anından itibaren canlı bir performansa sahip. Gerek uzun yolda gerek şehir içinde hemen hemen bütün ihtiyaçları karşılayan model tüketim konusunda da kullanıcısını üzmüyor.
Octavia’nın kokpiti rakiplerine fark atıyor
Otomobilin iç mekanında da dışında ve motorunda olduğu gibi yenilikler mevcut. Kokpitinde ilk başta dikkatimizi iki kollu direksiyon dikkat çekiyor. Radikal bir tasarıma sahip olan bu direksiyon ilk bakışta tuhaf gelse de zaman geçirdikçe gözünüz alışıyor ve fazlasıyla benimsiyorsunuz. Direksiyonun hemen arkasında yer alan dijital gösterge paneli ile ortada yer alan multimedya ekranı teknolojik bütünlüğü sağlarken ön konsolda yer alan hemen hemen bütün tuşların dokunmatik olması bu bütünlüğün devam etmesine imkan sunuyor.
Saklama alanları ve kullanışlılık gibi detaylara önem veren marka kokpitte kullandığı kaplamalarda da kaliteyi üst seviyeye çıkartmak için elinden geleni yapmış. Pek çok noktada kullanılan yumuşak dokulu malzemeler sizi premium bir model ile beraber olduğunuzu hissettiriyor. Bu konuda bir kusur bulmak istersek tek söyleyebileceğimiz kapı tutamaçlarında tercih edilen materyalin genel bütünlüğe uyum sağlayamadığı; ama genele bakıldığında bu zaten sizi rahatsız etmeyen bir detay oluyor.
Sürüş dinamikleri geliştirilen ve önceki nesilden daha dinamik olan otomobil, hızlı girilen virajlarda esnemiyor ve direksiyona verdiğiniz komutları yerine güzelce getiriyor. Süspansiyonları bir miktar sert bir karaktere sahip olan model de kapanışlar gayet güzelken açılma biraz sert oluyor. Aracın direksiyon sistemi ise oldukça direkt ve hızlı tepki veriyor.
Skoda Octavia Test Sonucu
Skoda, Octavia modelinin dördüncü neslinde gerçekten çığır atlamayı başarmış. 1.0 litrelik benzinli motor vergi avantajları ve düşük tüketim değerleri ile de ülkemizde en çok tercih edilecek olan seçenek olarak yer alacaktır.